Lisedeki arkadaşıma kızlığımı bozdurdum.

Merhaba sex hikayeleri okuyuculaım..Bu hikaye tamamen gerçek ve hiçbir abartma yoktur. Şu an anlatmak istediğim hikayemi her ne kadar o dönem için zor günlerim olsa da bu gün bazen iyi ki yaşanmış diyorum. İsmimMeral, 27 yaşındayım evli 3 adam sahibiyim. İş konusunda istediğim konumdayım, maddi sıkıntım yok eşimde gayet mutlu bir iş yerinde çalışmakta. anlatmak istediğim hikayemi eşimin de bilgisi vardır, teşvik etmese de itiraz da etmemiştir. Liseyi yeni bitirmiş ve üniversiteye hak kazanmıştım, tercihim Anadolu Üniversitesi edebiyat bölümü idi ve kazanmıştım. Tatil bitti yeni bir memlekete gitmek için can atıyordum, yurt kayıtları vs işlemler bitmişti ve dersler başlamıştı. İlk günler biraz garip geldi, tabi şu anki Eskişehir ile bizim zamanın Mersini ile hiç bir alakası yok, o zamanlar adı üstünde mersin di.

Birinci sınıflar, çömezler olarak böyle kışın ortalarına kadar zor bela, derslerde gayet ciddi biriydim, sınıfta karışık sayıda erkek ve kızlar vardı, kızların çoğu burnu havada, erkekler fazlası ile maço. Bizim fakültede arkeoloji bölümü vardı tercih etmemiştim ama aslında güzel bir bölümdü fırsatım olsa orayı tercih edebilirdim ama o dönemlerde maddi imkanlarımız tekrar başka bölümü okumak için yetersiz geliyordu. Kantinde diğer bölümdeki erkekler daha fazla olduğunu ve bizim bölümün erkeklerinden daha centilmen olduklarını görüyordum, erkeklerle çok ilgili değildim doğrusu, bakire olduğumdan değil ama sadece derslerimi düşünmekteydim. Bir gün kantinde çay içerken arka masada 3 erkek yüksek sesle konuşarak eğleniyorlardı, tabi ister istemez kulak misafiri olunurdu, hadi olma bu bağrışmalarla. Hemen arkamda oturan iri boylu esmer bir adam vardı ve kalkarken saçlarım onu montuna sıkıştı, birden hareket edince beni de birden zıplattı, bağırdım bende dikkat etmesi için ama onun suçu yoktu aslında, saçlarım öyle bir vaziyette olmuştu ki neredeyse evladın cebine gireceklerdi.
Hatası olmadığı halde özür diledi ve kantinden ayrıldı. Aynı gün yine yemekhanede karşılaştık, kalabalıktı ve sırasını bana vermişti yine özür anlamında, jest yapmak istemişti tabi bir sıradan ne olurdu ki dersiniz. Arkadaşları ile yemek yiyordu genelde ama o gün benim yanımda yer vardı ve mecburen diğerlerinden ayrılıp yanıma oturmak için müsaade istedi. Yemekte sohbet ettik tanıştık, ismi Mert’ti ve 2 sınıfta okuyordu, bir kaç gün böyle sürekli kantinde, yemekhanede karşılaştık ve güzel bir dostluğumuz oldu diyebilirdim. Bir gün sinemaya davet etti ve kabul ettim, gezdik, oturduk bir şeyler içtik, daha fazla tanışma fırsatımız oldu. O zamanlar çok fazla gidilebilecek bir yerer yoktu Eskişehir’de, üstelik kışın ortasında imkanlar daha da kısıtlı hale geliyordu. Kız arkadaşı yok benimde zaten malum tek takılıyordum, kızlarla arada böyle vakit geçirmek için ama fazlası yoktu. 3 arkadaşı ile bir daire kiralamışlardı ve rahatlardı doğrusu, yurt belki daha güvenli ama zorlukları da yok değildi.
Tabi biz ikimiz arkadaşlık olayını biraz daha koyulaştırmıştık ama sevgili değildik, sorsa hayır demezdim zaten, boş bir günde evine gitmeyi teklif etti, afalladım ama kabul etmedim, neticede benim için hala bir yabancı idi. Bir kaç gün sonra bu defa sevgili olma teklifinde bulundu, hayır demedim evet demedim, bilmiyordum aslında. Hiç kimse ile böyle bir durumda olmamıştım, güzel, vücudum gayet düzgündü, kumral ela gözlü bir kızdım, cevabımı beklemeden dudaklarıma yapıştı, ağzımı açamadım, kitlendim sadece dudak dudağa kaldık, dilini zorladı ama ben ister istemez açamadım. geriye çekildi ve beni süzdü, gözlerime baktı, eli ile saçlarıma dokundu, tekrar yanaştı ve dudakları ile dudaklarımı hafif emdi, ıslattı ve dilini gezdirdi, buna “French kiss denir” dedi, hoppala ben ne anlardım o kisten ama güzelmiş ne kisse. Ben çekilmediğimi anlayınca tekrar dilini ağzıma sokmaya çalışacaktı ki ben dilimi onun ağzına sokmuş oldum. Böyle ayakta kalmıştık dudak dudağa, diller karşı ağızda, kimse yoktu etrafta en azından.
Bir ay boyunca böyle el ele, yan yana, tenha yerlerde öpüşerek zaman geçirdik, seviyordum Mert’i ama aşık olup olmadığımı daha çözememiştim, ona sorsam beni çok seviyordu ve aşıktı. Ben aşkı bilmiyordum ki daha yaşamadığım bir duyguydu, belki o çok sayıda kızlarla birlikte olmuştur ama ben hiç kimse ile olmamıştım, gönlümde kimseye kaymamıştı. Hafta sonu onun ev arkadaşları memleketlerine gitmişti ve yalnız kalacaktı, beraber kalmayı teklif etti ama yurtta sorun olur diye kabul etmedim ama belli bir saate kadar olabilir deyince gözleri parladı. Eve geldik, erke evi işte her yer dağınıktı, neyse ki Mert biraz daha düzenli bir odaya sahipti. Odasına geçtik, yatağa yan yana uzandık ve tavana bakıyorduk, eli elimde, konuşuyorduk, bacakları benim bacaklarımın arasında bu şekilde kitlenmiştik. Bana döndü ve öpüşmeye başladık, eli göğüslerime indi, daha aşağı doğru indi, bacaklarımın arasına doğru indi.
Kot pantolonum vardı her ne kadar sert olsa da kumaş elini hissetmiştim vaginama dokunurken. Neden geri çekilmemiştim, neden müsaade etmiştim bilmiyorum, aklım bekratimde idi ama söyleyemedim. Gömleğimin düğmelerini açtı tek tek ve elini sutyenime soktu, meme uçlarıma dokunuyordu, değişik duygular hissediyordum, kendime dokunmuştum öncelerden hatta vaginama bile dokunmuşluğum olmuştu ama başka bir eli hissetmek çok acayip olmuştu. suyetnimi çıkardı ve kısa kısa öpücüklerle memelerimi öpüyordu, dilini gezdiriyordu, o hareketlendikçe ben telaşlanıyordum, ateş basmıştı, beni öpemesini istedi, öptü, dilini gırtlağıma kadar sokuyordu, damağımda hissediyordum dilini.
Elimi aldı ve kendi bacak arasına getirdi, şişmişti orası, ilk defa bir penise dokunuyordum, çok merak ediyordum aslında, canlı canlı bir penisi görmemiştim. ” Aç fermuarı, görmek istiyorum ” dedim, komple sıyırdı pantolonunu, ” Daha rahat dokunursun ” dedi. İlk gördüğüm organdı, yani cinsel organdı, bana çok büyük geldi, dokundum tabi rast gele hareketler yapıyordum, o da nasıl davranacağımı gösterince, olması gereken şekilde dokunmaya başladım, inlemeye başlamıştı bile, ” sende çıkar, karşılıklı olsun ” deyince, durdum. ” Bakireyim, istemiyorum ” deyince sanki açıl susam açıl demişim iyice gözü döndü. ” tamam, sadece dokunacağım, dilimi gezdireceğim, sende aynısını yaparsan güzel olur” dedi ve komple soyundu, bende sadece külodum ile kaldım, henüz vaginamı göstermedim ona, tıraş olmamıştım kısa kılları vardı, abartılı değildi, hafif sarı kıllar, yavaşça indirdim külodumu ve herşeyim ortada biraz çekingen bir şekilde oluyordum, ama yapmak istediğini de merak ediyordum aslında.
Vaginamı gördüğünde sanki hazine adasını bulmuş gibi gözleri şiir söylüyordu. Dilini gezdirdi göbeğimde, aşağı doğru indi, öperek geliyordu vaginama doğru, hafif bacaklarımı açtı ve bacak kenarlarımı öperek devam etti parmaklarıma kadar, titremeye başlamıştım, dilini her dokunduğunda ben hafif nefessiz kalıyordum, tekrar yukarı doğru öperek geldi ve dilini vaginama dokundurdu. Çok farklı bir duygu almamıştım ama dili klitorisime doğu hareket etmeye başladığında inanılmaz güzel bir duygu patlaması oldu bende. Dil ucu sürtüyordu oramı, benden yavaşça sıvılar akmaya başladı, ıslandığımı fark etmişti ve dili vaginamın arasına giriş yaptı, akan sıvımı dilinin ucu ile yalıyordu, ağzına alıyordu hepsini. bir parmağı klitorisime dokunuyordu, dili süpürüyordu vaginamı.
Yatağa uzandı ve üstüme geç dedi, ters tarafa geçtim ve penisini önüme aldım, o beni yalamaya devam etmeye başlayınca, bende sert olmuş penisi bir elim ile tutup ağzıma getirdim, öptüm, başını ıslattım sonra yarısını ağzıma aldım, derin bir “offfff ” çekti ve ben yaladıkça o dilini daha sert sürtmeye başladı vaginama. Böyle 5 dk birbirimizi yaladık ama ben dayanamıyordum öyle sıvı akıyordu ki vaginamdan, ilişkiye hazırdım aslında. Parmağını hafif soktu amıma ve gel gitler yaptı, iyice ateşledi beni ve artık ne olursa olsun dercesine, kalktım oun tarafına döndüm. Öpmeye başladım onu ve penisini hafifçe vaginama doğrulttum, ucu içine girmek üzereydi ve yavaşça üstüne oturdum, ucu bile beni yırtmıştı, acıtmıştı ve bırakmak üzereyken, Mert beni sıkı sıkı sardı kolları ile ve kitlendim ona.
Ufaktan oynatıyordu penisini, artık iyice içime girmişti. İlk düşündüğüm kan gelmesi oldu, evet hafiften kan gelmişti, bakireliğim gitmişti ve artık geri dönüşü olmayan bir şey yaşıyordum. İlk defa bir kızı bozmuyordu ama ben defa bozuluyordum, üstüne yattım ve öpüşmeye devam ettik, penisini daha seri şekilde vaginama sokup çıkarıyordu, beni köpek pozisyona aldı ve arkama geçerek tekrar vaginama girdi. Bu defa çok daha sert olmuştu ama ben çok daha iyi hissediyordum onu, gel gitler de daha hızlı olmuştu, kıçım havada kalmıştı ve suratım yatağın içine gömülmüştü, kısa süre sonra aniden içimden çıktı ve sırtıma bütün spermlerini boşalttı, nefes nefese kalmıştı ve inliyordu, sanki maraton koşmuştu topu toplam 10 dk efor sarf etmişti ama öyle bir inleme sesi geliyordu ki inanılmazdı.
Ben Boşalmamıştım daha doğrusu ilk defa ilişki yaşamıştım ve nasıl boşalacağımı bilmiyordum, üstelik vaginam biraz kanlı olmuştu, kalkım ve temizlenmek için banyoya gittim. Mert yatmıştı, mışıl mışıl uyuyordu, öptüm ve gözünü açtı bana sarıldı biraz onun kollarında yattım. Özür diledi benim bakireliğim için.  Bir yıl boyunca birlikte olduk ve o esnada boşalmayı başarmıştım, yatakta güzel duygular paylaşmıştık ta ki beni başka bir kız ile aldattığını öğrendim. Bakireliğimi o güne dek ağlamamıştım ama o gün çok ağlamıştım, nefret bile etmiştim. İlişkimizi bitirmiştik ve defalarca özür dilemesine rağmen asla bir daha onu görmek istemedim, uzaktan görüyordum ve yönümü dönüyordum. Dördüncü sınıf derken, mezun oldum ve tekrar memlekete döndüm, Mert ile hiç bir bağım kalmamıştı ve hiç bir zaman olmayacaktı. Bu gün mutlu bir yuvam var, eşimi mutlu etmeyi biliyorum, kendisi bundan çok mutlu oluyor, benimle birlikte öyle olduğunu düşünüyorum. Beni okuduğunuz için teşekkürler.

Bir cevap yazın